Gebelik Kolestazı

Kolestaz, gebeliğin son dönemlerinde ortaya çıkan, özellikle el ve ayaklarda dayanılmaz kaşıntıya neden olan bir hastalıktır. Karaciğerden, safra salgısının bloke olmasından kaynaklanan bir durumdur.

Yoğun kaşıntı hissi dışında, kolestaz anne açısından çok az probleme neden olurken bebek için tehlike arz eder ve genellikle mümkün olduğunca erken doğum önerilir.

Belirtileri

Yoğun kaşıntı. El ayası ve ayak tabanında hissedilir. Genelde son trimesterde başlar ve anne adayı açısından dayanılmaz boyutlara ulaşabilir.
Koyu renkli idrar
Açık renkli dışkı
Gözlerin ya da derinin sarı renkte olması

Nedenleri

Gebelik kolestazının nedeni aydınlatılabilmiş değildir, ancak bu durumun gebelik hormonlarınca tetiklendiği düşünülmektedir. Safra, karaciğer tarafından üretilir ve safra kesesinde depolanır. Gebelik hormonlarının etkisi ile safra kesesinin fonksiyonlarında yavaşlama olabilir.

Risk Faktörleri

  • Gebelik kolestazının görülme oranı %1 ila %15 arasında değişmektedir
  • Ailede ya da bir önceki gebelikte gebelik kolestazı öyküsü
  • Karaciğer hasarı olması
  • İkiz gebelik
  • Tüp bebek yöntemi ile gebe kalmış olmak

Komplikasyonlar
Gebelik kolestazı geçici bir süreliğine yağda eriyen vitaminlerin emilimini önler. Ancak kalıcı bir karaciğer hasarı yapmaz. Neden olduğu kaşıntı da doğumu takiben birkaç gün içerisinde geçer.

Öte yandan, gebelik kolestazı bebekte preterm doğum ve mekonyumlu doğum gibi ciddi durumları tetikleyebilir. Mekonyumlu doğumdan kasıt, bebeğin henüz anne karnında iken dışkısını yapmasıdır. Bu materyalin bebek tarafından yutulması, yenidoğan döneminde bebekte ciddi sıkıntılar yaratır.

Tanı

  • Medikal geçmişiniz sorgulanır.
  • Tam bir fizik muayeneniz yapılır.
  • Bazı kan testleri ile karaciğerin durumu ve kanda dolaşan safra miktarı hakkında fikir edinilir.
  • Ultrason ile annede karaciğer anormallikleri taranır.

Tedavinin amacı kaşıntıyı azaltmak ve komplikasyonları önlemektir. Komplikasyonlar açısından ise hasta düzenli kan testleri ile takip edilir. Bebeğin iyilik hali ultrason ve biyofizik profiline bakılarak değerlendirilir.Tüm bu önlemler alındıktan sonra, doğum mümkün olan en kısa sürede planlanır.

Kişinin ihtiyaçlarına ve gereksinimlerine göre özel olarak planlanan tedavi ile hastanın şikayetlerini geçici olarak gidermek yerine sorunun köküne inilerek daha sağlıklı ve daha kaliteli bir yaşam sunulur.

Fonksiyonel tıpta amaç hastalığı değil kişiyi tedavi etmektir.

Kadın Sağlığında Fonksiyonel Tıbbın Yeri

Aşağıda belirtilen hastalıklarda fonksiyonel tıp yaklaşımı kullanılarak çözüm odaklı tedavi seçenekleri oluşturulabilir

  • Polikistik over sendromu
  • Ağrılı adet dönemleri
  • Endometriozis
  • Menopoz
  • Adet düzensizliği
  • Cinsel işlev bozukluğu
  • Metabolik sendrom

İlgili Konu Başlıkları

Resim-1-768x823

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

Doç. Dr. Ali Gürsoy

Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı’nda Doçent Doktor olarak çalışmaktayım. Kadın hastalıkları, genital estetik uygulamaları ve gebelik takibi ile ilgili tüm konularda danışabilirsiniz.
Tıbbi ilgi alanları;