 
															Myomlar, doğurganlık çağında ki kadınlarda görülen kanseröz olmayan yapılardır. Halk arasında ‘rahimde ur’ olarak da bilinirler. Neredeyse her 4 kadından 3’ünde myom gelişir, ancak genellikle herhangi bir şikayete neden olmadıklardan çoğu kişi myomlarının varlığından habersizdir. Myomlar, sıklıkla rutin kontrol sırasında pelvik muayene ya da ultrasonografi ile tespit edilirler. Myomların neden oluştukları tam olarak tespit edilememiş olsa bile genetik faktör, obezite ve doğurgan yaşta olmak bilinen en büyük risk faktörleridir.
Belirtileri
Myomların klinik bulguları genellikle lokalizasyonları ile ilişkilidir. Rahim kavitesinin içine doğru büyüyen submüköz myomlar, uzamış ve ağır kanamaya neden olurlar. Bu myomlar aynı zamanda gebe kalmak isteyen kadınlarda da problem yaratırlar. Subseröz myomlar ise rahimin dış kısmına doğru büyüyen myomlardır. Bazen mesaneye bası yaparak idrar ile ilgili şikayetlere neden olabilirler. Eğer rahmin arka tarafına doğru büyürlerse rektuma bası ile kabızlık, spinal sinirlere bası ile bel ağrısına neden olabilirler.
Doktora başvurulması gereken durumlar;
Myomlar, genellikle gebe kalmaya engel olmasalar bile yerleşim yerlerine bağlı olarak spermlerin rahim içine girişlerine ya da tüplerden geçişine engel olabilirler. Yine rahim iç tabakasına yerleşmiş olan myomlar embriyo gelişimini engelleyebilirler. Gebelikte ise myomlar sıklıkla karın ve kasık ağrısı şikayetine neden olurlar. Bazı nadir durumlarda ise düşük ya da erken doğuma sebebiyet verebilirler.
Myomlar, genellikle tedavi gerektirmezler fakat hastada aşırı kanama, anemi, ağrı ya da gebeliğe engel durum oluşturuyorlarsa cerrahi olarak çıkarılmaları gerekir.
 
															Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim
Dalı’nda Doçent Doktor olarak çalışmaktayım.
Kadın hastalıkları, genital estetik uygulamaları ve gebelik takibi ile ilgili tüm konularda
danışabilirsiniz.
Tıbbi ilgi alanları;
